Andropoz Nedir?​

Andropoz, erkeklerde yaşlanmayla birlikte kan düzeyinde testosteron hormonunun azalmaya başlamasıyla gelişen süreç olarak adlandırılır. Testosteron ise halk arasında erkeklik hormonu olarak da bilinmektedir. Hormon seviyesinin azalmaya başlamasıyla birlikte bu süreç başlar. Sürecin en büyük belirtisi ise cinsel fonksiyonlarda meydana gelen düşüştür. Testosteron erkeklik hormonu olarak bilinse de kadınlarda da bulunmaktadır. Kişinin ruh halinin dengelenmesinde önemlidir. Diğer bir deyişle testosteron hormonunun azalması kişinin bir tek cinsel etkinliğini değil, psikolojisini de etkiler.

Andropoz başladığı zamandan itibaren kişide pek çok değişikliğe neden olur. Yaşlanmaya bağlı olarak testosteronun azalması ile birlikte kişide depresif ruh hali, uyku sorunları, cildin hızla kırışması ve göbek çevresinde yağlanma gibi sorunlar görülmeye başlanır. Andropoz, kadınlarda görülen menopoz dönemi belirtilerine benzer belirtilere neden olur.

Ancak menopozun aksine andropoz her erkekte görülmez. Andropozun görülmesi için testosteron eksikliği başlamalıdır, bu da kişinin hayatını ciddi şekilde değiştirir. Kişide görülen değişikliklerden bazıları da terleme, sıcak basması, halsizlik, yorgunluk, kas kütlesinde azalma, depresyon ve agresif davranışlardır. Cinsel isteksizliğin yanı sıra ereksiyon problemlerine de yol açar.

Erkekler, 40 yaş ile 50 yaş arasında kandaki testosteronun yaklaşık olarak %10’unu kaybeder. 50 yaşın ardından ise her 10 yılda bir %25 düzeyinde bir azalma görülür. Bu oranla kişiden kişiye göre farklılık gösterebilir. Bu nedenle andropoz dönemi için net bir başlangıç yaşı ya da zamanı bulunmaz. Ancak andropoz yaşı çoğu kişide 50 yaş ve sonrasıdır. Doğal bir süreç olan andropoz, menopoz döneminde benzer şikayetlerle beraber görülür. Bu durum oldukça normaldir ve bu nedenle erkek menopozu olarak da bilinir. Bu süreci testosteron replasmanı ile düzenlemek mümkündür.

Andropoz Belirtileri Nelerdir?​

Erkeklerin yaşlanmayla birlikte kan düzeyinde testosteron seviyesi düşer. Andropoz olarak adlandırılan bu dönem pek çok bakımdan kadınlardaki menopoz dönemine benzese de iki durum birbirinden çok farklıdır. Menopoz her kadının yaşayacağı bir durumken her erkekte andropoz görülmeyebilir. Bunun nedeni her kişide aynı ölçüde bulunmaması ve bu ölçünün herkeste aynı seviyede azalmamasıdır. Yine de iki dönem arasında benzerlikler de mevcuttur. Andropoz, kişiyi hem psikolojik hem de fizyolojik açıdan zorlayan ve etkileyen bir süreçtir. Andropoz döneminde genellikle aşağıdaki belirtiler görülmektedir:

  • Ani bir şekilde başlayan ateş basma hissi
  • Sık sık terleme
  • Cilt kuruluğu hissi ve ciltteki kırışıkların oluşma hızının artması
  • Vücuttaki tüylerde dökülme
  • Bedenin yağ kitlesinde artış (memelerin büyümesi, göbek bölgesinin yağlanması)
  • Kas ve eklem ağrıları şikayetleri
  • Kemik erimesi
  • Anemi
  • Konsantrasyonda güçlük çekme
  • Zihinsel faaliyetlerde fark edilir zayıflama
  • Entelektüel seviyede gerileme
  • Yorgunluk ve bitkinlik hissi
  • Ani duygu durum değişimleri
  • Depresyon
  • Hayattan keyif alamama hissi
  • Alınganlıkta artış
  • Sinirli ve gergin hissetme
  • Uyku sorunları
  • Cinsel istekte azalma
  • Ereksiyon olmakta güçlük çekme
  • Erken boşalma
  • Testis disfonksiyonu
İlgili belirtiler çoğu kez erken yaşlarda ve oldukça yavaş bir şekilde görülmeye başlanır. Ancak kimi durumda andropozun görülmesi tahmin edilen yaş aralığından da önce ve daha şiddetli semptomlarla başlayabilir. Bu semptomlara sebep olan en bilinen faktör ise testis kanseridir. Herhangi bir nedenden ötürü testislerin alınması da bu faktörlerden birisidir. Ayrıca prostat kanseri hastalarının kullandığı testosteron seviyesini sınırlayan ve düşüren ilaçlar da buna neden olmaktadır. Bu kişilerde daha ileri yaşlarda başlaması gereken andropoz daha erken yaşlarda kendini göstermeye başlar.

Andropoz, her erkekte görülmesi muhtemel bir süreçtir. Durum normal olarak kabul edilse de sürecin neden olduğu değişimler kişinin sosyal ve iş yaşamını olumsuz yönde etkileyebilir. Bu durum çeşitli psikolojik sorunları da beraberinde getirir. Durumun etkileri kişiden kişiye değişse de andropoz dönemindeki her erkek bu durumdan etkilenmektedir. Bu durumda kişi psikolojik destek almaktan çekinmemelidir.

Andropoz Neden Olur?​

Her erkekte üretilen testosteron, farklı miktarlarda görülür. Ancak orta yaşa gelen her erkekte testosteron seviyesinde bir miktar azalma görülür. Bu durumun etkisi her kişide aynı değildir. 40 yaşından sonra görülen bu süreç herkes için farklı sonuçlar doğurur. Andropoz, bu özelliği ile kadınlarda meydana gelen menopoz döneminden ayrılır.

Andropozun en bilinen nedeni, kan dolaşımındaki testosteron hormonunun azalmasıdır. Ancak erkeklerde yaşla beraber görülen tek fark, bu azalma değildir. Seks hormonu olarak da bilinen globulin, andropoz oluşumunda önemli bir yere sahiptir. Globulin, yaşın ilerlemesi ile kanda daha da artar. Bu durumda testosteron seviyesi geriler. Böylece testosterona ihtiyaç duyan doku ve organlar hormonu gerektiği kadar alamaz. Bu da testosteron eksikliği ile görülen şikayetlere neden olur. Böylece kişinin andropoz dönemi başlamış olur.

Andropoz Nasıl Teşhis Edilir?​

Pek çok diğer hastalık tanısında olduğu gibi, andropoz tanısı koyulurken de ilk olarak fiziki muayeneye başvurulur. Fiziki muayene sayesinde doktor, hastalıkla alakası bulunabilecek geçmiş yaşam öyküsü hakkında bilgi edinebilir. Bu nedenle hastaya bazı sorular sorulabilir. Fiziki muayene yapıldıktan sonra sıra testosteron seviyesinin ölçülmesine gelir. Bunun için de bazı kan testlerine ihtiyaç duyulur.

Doğru bir tanı ve tedavi planı için hasta kendinde var olan bütün semptomları bütün dürüstlüğü ile doktora anlatmalıdır. Hastanın gözden kaçırdığı ya da söylemekten çekindiği birtakım semptomlar hastalığın tanısının koyulmasına engel olabilir. Bu durum da doktoru yanıltabileceği için kişiye hatalı teşhis konulabilir. Bu da yanlış bir tedavi planının uygulanmasına neden olur. Bu nedenle hiçbir belirti atlanmamalıdır. Kan testleri sonucu geldiğinde ise testosteron seviyesi hakkında bilgi toplanabilir.

Testosteron seviyesinin sonuçlarda aşırı düşük gelmesi geç başlangıçlı hipogonadizmi işaret edebilir. Bu durum testislerin normalde üretmesi gerekenden daha az testosteron üretmesi sonucunda görülür. Fazla görülmese de bu durum doğumdan itibaren de var olabilir. Bunun bir nedeni olarak da gecikmiş ergenlik görülebilir. Küçük testisli olma da diğer bir semptomdur.

Ayrıca obez erkeklerde de hayatın ileriki zamanlarında bu durum yaşanabilir. Bu durum andropoz semptomlarına neden olur. Ancak bu durum andropoz gibi normal bir durum değildir. Tespiti için kan testlerinin yanı sıra semptomların da incelenmesi lazımdır. Böylece doğru tanı konabilir ve doğru bir tedavi planı uygulanmaya başlanabilir.

Andropoz Tedavisi Nasıl Yapılır?​

Kişinin hayat tarzında yapacağı birtakım değişiklikler ve bazı konulara dikkat etmek andropoz semptomlarının daha ileriki yaşlarda görülmesini sağlayabilir. Bunlardan en önemlisi sağlıklı bir yaşam sürmektir. Böylece hormon seviyesi uzun yıllar boyunca olması gereken seviyede kalır. Özellikle sigara ve alkol olabildiğince az tüketilmelidir. Düzenli egzersiz yapmak ise her durumda olduğu gibi vücuda iyi gelir.

Sağlıklı bir beslenme düzenine sahip olmak da andropoz belirtilerinin daha geç görülmesini sağlar. Yine de andropoz döneminin başlaması ile birlikte kişi birtakım sorunlarla karşılaşabilir. Bu sorunlar kişinin iş ve sosyal yaşamında etkili olabileceği gibi özel hayatında da etkili olabilir. Bütün bu durumlar kişide psikolojik sorunların görülmesine kapı açabilir. Böyle bir durumun oluşması antidepresan kullanımını gerektirebilir. Bu dönemde ilaçların yanında psikoterapiden de yardım alınabilir. Özellikle şiddetli belirtilerin görüldüğü kişilerde bunlar oldukça fayda sağlar.

Diğer bir tedavi yöntemi olarak kadınlara uygulanan hormon replasman tedavisi gibi, testosteron replasman tedavisi tercih edilebilir. Ancak bu tedavinin birtakım ciddi yan etkileri bulunmaktadır. Bu nedenle karar vermeden önce uzman bir doktor tarafından doğru bir şekilde bilgilendirilmek gereklidir. Tedavi için kişinin tıbbi geçmişinin de bu duruma uygun olması gerekmektedir. Bu tedavi yöntemi genellikle çok fazla belirti yaşayan kişilere uygulanmaktadır. Prostat ve meme kanseri hastaları, şiddetli uyku apnesi yalayan kişiler ve kalp rahatsızlığı olan kişiler için uygun bir tedavi yöntemi değildir.

Testosteron vücuda farklı yollardan alınabilir. En çok kullanılan yöntemlerden birisi bantlar yardımıyla vücuda testosteron verilmesidir. Bunun için ayrıca testosteron kremleri de bulunmaktadır. Ek olarak kapsül halinde alınabilen ilaçlar da tercih edilebilir. Ancak kapsül ilaçlar herkesin kullanabileceği ilaçlar değildir. Karaciğer ve böbrek yetersizliği ya da kalp rahatsızlığı bulunan kişilerin kullanması uygun değildir.

Testosteronun iğne yoluyla alınması da bir diğer tedavi yöntemidir. İğne, direkt olarak kas içine uygulanmaktadır. Ancak bu tedavi yönteminde ani hormon değişiminden kaynaklı olarak ani duygu durum değişiklikleri yaşanabilir. Bütün bu tedavi yöntemleri, kişideki belirtilere ve belirtilerin şiddetine bağlı olarak değerlendirilmelidir. Hormon tedavisi ciddi yan etkileri beraberinde getirmektedir. Bu nedenle kişinin öncesinde bu durumu dikkatlice değerlendirmesi en iyisi olacaktır.

Andropoz Hakkında Sıkça Sorulan Sorular​

Andropoza Giren Erkekte Ne Değişir?​

Testosteron hormonu erkeklerde cinsel isteğin uyanmasını ve cinsel fonksiyonların yerine getirilmesini sağlar. Bu hormonunda kan düzeyinde azalması ise vücutta pek çok değişime neden olur. Bunlardan bazıları cinsel işlev bozuklukları, uyku problemleri, kas ve kemik dokusunda azalma ve öz güven kaybıdır. Bunların haricinde depresif ruh hali, anksiyete ve hırçınlık da görülebilir. Bütün bunlar kişinin psikolojisini olumsuz yönde etkileyen durumlardır. Nadir de olsa bazı erkeklerde kalp ve damar bozuklukları da görülebilir.

Andropoz Nasıl Geçer?​

Andropoz yaşlanmaya bağlı olarak görülüyorsa kendiliğinden geçmez. Zamanla birlikte semptomlar daha da ağırlaşabilir. Ancak bu durum her erkekte aynı şekilde görülmez. Kimi erkeklerde hiçbir belirti görülmeyebilirken kimi erkekler bu dönemi daha zor atlatır. Bu doğal bir süreçtir. Ancak testosteron seviyesi farklı bir tıbbi nedenden kaynaklanıyorsa bu durumda bir tedavi planı uygulanması gerekebilir. Bunun için öncelikle altta yatan sorunun temeli anlaşılmalıdır. Bunun için ise uzman bir doktor tarafından muayene olmak önem taşır.

Andropoz Önlenebilir Mi?​

Andropoz, yaşlanma ile birlikte görülen doğal bir süreçtir. Kişinin yaşam tercihleri semptomları geciktirebilir. Örneğin sağlıklı bir yaşam süren erkeğin bu dönemi atlatması daha kolay olacaktır. Bunun için iyi bir beslenme düzenine sahip olunmalı, alkol ve sigara kullanımından olabildiğince uzak durulmalı ve düzenli egzersiz yapılmalıdır.

Andropoz Yaşı Kaçtır?​

Andropoz yaşı için belli bir zaman yoktur. Ancak andropoz genellikle 50 yaşından sonra görülmektedir. Bu durum kişiden kişiye farklılık gösterebilmektedir. Kişinin yaşam tercihleri andropoz dönemine girme zamanını etkileyebilir.

Andropoza Giren Erkek Nasıl Davranır?​

Andropoza girmesi ile erkeklerde birtakım farklı davranışlar görülebilir. Bunlardan en çok rastlanan durumlar ise depresyon, cinsel dürtü kaybı, sinirli bir ruh hali ve bitkinliktir. Belirtilerin şiddeti kişiden kişiye değişir. Bu dönemdeki davranış bozuklukları için bir ruh sağlığı uzmanından destek alınabilir. Çoğu kişi bu durumu dile getirmekten çekinse de andropoz her erkekte görülme ihtimali olan doğal bir süreçtir. Bu nedenle kişinin hiçbir çekince duymadan bir uzmandan destek alması oldukça faydalı olacaktır.

Andropoz için Hangi Bölüme Başvurulmalıdır?​

Andropoz sürecinde Üroloji Bölümü'ne başvurulabilir.