Kara delikler evrendeki en yıkıcı cisimler arasındadır. Bir kara deliğin merkezi tekilliğine fazla yaklaşan herhangi bir şey, asteroit, gezegen veya yıldız, aşırı yerçekimi alanı tarafından parçalara ayrılmayı göze alır ve eğer yaklaşan cisim kara deliğin olay ufkunu geçerse kara deliğin süreç içerisindeki kütlesini ve genişleyen yarıçapını hesaba katarsak ortadan kaybolacak ve asla yeniden ortaya çıkmayacaktır.


Günümüz imkanlarıyla kara deliğe zerre kadar hasar verecek, fırlatabileceğimiz hiçbir şey yok. Başka bir kara delik bile onu yok edemez. (Sadece süreç içerisinde kütle çekimsel dalgalar adı altında birazcık enerji yayarak ikisi sadece daha geniş bir kara delik oluşturur.) Bazılarına göre evrenin çok uzak bir gelecekte en sonunda tamamen kara deliklerden oluşması mümkün.

Fakat her şeye rağmen bu cisimleri yok etmenin veya “buharlaştırmanın” bir yolu olabilir. Eğer teori doğruysa tek yapmamız gereken şey beklemek. 1974 yılında Stephen Hawking bir kara deliğin gitgide kütlesini kaybetmesine yol açacak bir yol kuramlaştırdı. Bilindiği ismiyle Hawking radyasyonu, kuantum dalgalanması denilen iyi yapılandırılmış bir olguya dayanmaktadır.

Kuantum mekaniğine göre uzay zamandaki belli bir nokta, birkaç olası enerji seviyesi arasında dalgalanıyor. Bu dalgalanmalar, bir parçacık ve zıt yüklenmiş anti parçacıktan oluşan gerçek parçacık çiftinin devamlı yaratılışı ve yıkımıyla oluşur. Genellikle ikili toplam enerjiyi koruyarak ortaya çıktıktan kısa bir süre sonra birbiriyle çarpışır ve yok olur. Peki ya bir kara deliğin olay ufkunun hemen kenarında ortaya çıkarsa ne olur? Eğer doğru konumlanmışlarsa diğeri düşerken parçacıklardan biri kara deliğin çekiminden kaçabilir. O halde kara deliğin olay ufkunun içerisinde diğer bir zıt yüklenmiş parçacığı yok eder ve kara deliğin kütlesini düşürür. Bu sırada dıştan gözlem yapan birisine kara delik, kaçan parçacığı fırlatmış gibi görünürdü. Bu yüzden eğer bir kara delik ek cismi ve enerjiyi emmeye devam etmezse dayanılmayacak kadar yavaş bir oranda parçacık parçacık buharlaşacak.
https://www.dunyaatlasi.com/nukleer-fuzyon-reaktorleri-nasil-calisir/
Ne kadar yavaş? Kara delik termodinamiği denilen fiziğin bir dalı bize cevabı veriyor. Gündelik nesneler veya gök cisimleri çevrelerine enerji yaydıklarında biz onu ısı olarak algılıyoruz ve enerji emisyonunu, onların ısılarını ölçmek için kullanıyoruz. Kara delik termodinamiği benzer şekilde bir kara deliğin “ısısını” belirleyebileceğimizi söylüyor. Kara delik ne kadar büyükse ısısının da o kadar düşük olduğu teorisini ortaya atıyor. Evrenin en geniş kara delikleri 10 ila 17 kelvin arasında bir sıcaklık yayıyor, ki bu da mutlak sıfıra çok yakın. Bu esnada Vesta kütlesinde olan bir asteroidin, 200 santigrat dereceye yakın bir sıcaklığı olurdu ve böylelikle Hawking radyasyonu formunda soğuk dış ortama çokça enerji yayardı. Kara delik ne kadar küçükse o kadar sıcak yanıyor gibi görünür– ve o kadar çabuk tamamıyla yanıp yok olacak.

Peki ya ne kadar çabuk? Boşuna umutlanmayın. İlk olarak çoğu kara delikler Hawking radyasyonu emdiğinden çok daha çabuk bir şekilde birleşiyor ya da cismi ve enerjiyi emiyor. Fakat bizim Güneşimizin kütlesindeki bir kara delik birleşmeyi bıraksa bile tam olarak buharlaşması 10 ile 67 sene alırdı– evrenin şu anki yaşından çok çok daha uzun— Bir kara delik yaklaşık olarak 230 metrik tona ulaştığında yaşamak için sadece bir saniyesi olacak. O son saniyede olay ufku, sonunda evrene tüm enerjisini yayana kadar gitgide ufacık hale gelir. Hawking radyasyonu daha önce doğrudan gözlemlenmese de bazı bilim insanları gökyüzünde saptanmış belli gama ışınlarının aslında zamanın şafak vaktinde oluşan küçük, ilkel kara deliklerin son anlarının izleri olduğuna inanıyor. Eninde sonunda, neredeyse belirsiz uzak bir gelecekte evren soğuk ve karanlık bir yer olarak terk edilebilir. Ama eğer Stephen Hawking haklıysa bu olmadan önce, genelde korkunç ve ayrıca geçirimsiz kara delikler son bir zafer parıltısıyla varlıklarını sona erdirecekler.