Lökosit alt parametreleri nelerdir, aralığı nedir, azlığı nedir? Lökosit alt grupları nelerdir, alkalen fosfataz nedir? Adet döneminde lökosit yüksekliği nedir? Tarzında lökosit hakkında merak edilen soruları siz değerli takipçilerimiz için araştırdık ve bu yazımızda cevaplarını derledik.
Lökositler, vücudun bağışıklık sistemi tarafından üretilen beyaz kan hücreleridir ve enfeksiyonlarla mücadele etmede önemli bir rol oynarlar. Lökosit alt parametreleri, lökositlerin farklı türlerini belirleyen test sonuçlarıdır.
Lökosit alt parametreleri şunlardır:
  1. Nötrofil sayısı: Nötrofiller, bakteriler ve mantarlar gibi enfeksiyonlara karşı savaşan hücrelerdir. Nötrofil sayısı yüksek olduğunda, bu genellikle bakteriyel bir enfeksiyonun varlığına işaret eder.
  2. Lenfosit sayısı: Lenfositler, virüs enfeksiyonlarına karşı savaşan hücrelerdir. Lenfosit sayısı yüksek olduğunda, bu genellikle bir viral enfeksiyonun varlığına işaret eder.
  3. Monosit sayısı: Monositler, bakteriler ve virüsler gibi enfeksiyonlara karşı savaşan hücrelerdir. Monosit sayısı yüksek olduğunda, bu genellikle bir enfeksiyonun varlığına işaret eder.
  4. Eozinofil sayısı: Eozinofiller, parazitler ve alerjik reaksiyonlar gibi enfeksiyonlara karşı savaşan hücrelerdir. Eozinofil sayısı yüksek olduğunda, bu genellikle bir parazit enfeksiyonunun veya alerjik bir reaksiyonun varlığına işaret eder.
  5. Bazofil sayısı: Bazofiller, alerjik reaksiyonlara karşı savaşan hücrelerdir. Bazofil sayısı yüksek olduğunda, bu genellikle bir alerjik reaksiyonun varlığına işaret eder.

Lökosit Aralığı Nedir?​

Lökosit aralığı, normal sağlıklı bir yetişkinde 4.000-11.000 / μL (mikrolitre) arasında olmalıdır. Ancak, bu aralık yaş, cinsiyet, sağlık durumu ve diğer faktörlere bağlı olarak değişebilir. Test sonuçlarınız normal aralığın dışındaysa, bir doktorla konuşmanız ve sonuçları yorumlaması için ona başvurmanız önerilir.

Lökosit Azlığı Nedir?​

Lökositler, vücuttaki enfeksiyonlarla mücadele eden beyaz kan hücreleridir. Lökosit azlığı, vücutta normalden daha az sayıda lökosit bulunması durumudur. Bu durum, çeşitli sağlık sorunlarına bağlı olarak ortaya çıkabilir.
Lökosit azlığı, vücuttaki enfeksiyonlara karşı savunmasız kalınmasına neden olabilir. Ayrıca, bağışıklık sistemi sorunları, kemik iliği problemleri, kemoterapi veya radyasyon tedavisi, viral enfeksiyonlar ve bazı ilaçlar gibi faktörlere bağlı olarak da ortaya çıkabilir. Lökosit azlığı belirtileri arasında ateş, halsizlik, yorgunluk, tekrarlayan enfeksiyonlar, ağız ve boğazda yaralar, cilt enfeksiyonları gibi belirtiler bulunabilir.
Lökosit azlığı, teşhis edilmesi ve tedavi edilmesi gereken bir durumdur. Tedavi, altta yatan nedenlere bağlı olarak farklılık gösterir. Lökosit azlığına neden olan hastalığın tedavisi, lökosit sayısının normale dönmesine yardımcı olabilir.

Lökosit Alt Grupları Nelerdir?​

Lökositler, beyaz kan hücreleri olarak da bilinen, vücudun bağışıklık sisteminin bir parçasıdır. Lökositlerin beş ana alt grubu vardır:
  1. Nötrofiller: Vücudun en yaygın lökositleri olan nötrofiller, enfeksiyonlara karşı savaşmada önemli bir rol oynar. Nötrofiller, bakterileri ve diğer mikropları yok ederek ve enfeksiyon bölgesinde iltihaplanmaya neden olan toksik maddeleri temizleyerek enfeksiyonla mücadele eder.
  2. Lenfositler: Lenfositler, bağışıklık sisteminin ana hücreleri olarak bilinir. T hücreleri ve B hücreleri olarak iki ana alt gruba ayrılırlar. T hücreleri, virüslere ve diğer enfeksiyonlara karşı savaşmakta önemli bir rol oynarken, B hücreleri, antikor üretmek ve enfeksiyonlarla mücadele etmek için yardımcı olur.
  3. Monositler: Monositler, enfeksiyonlarla mücadele etmek ve hasarlı dokuları temizlemek için vücudun savunma sistemine yardımcı olan büyük beyaz kan hücreleridir.
  4. Eozinofiller: Eozinofiller, alerjik reaksiyonlara, astım gibi solunum yolu hastalıklarına, parazit enfeksiyonlarına ve diğer bağışıklık sistemi ile ilişkili durumlara yanıt vermek için vücutta bulunurlar.
  5. Bazofiller: Bazofiller, enfeksiyonlara karşı savaşmak için vücutta histamin gibi kimyasal maddeleri salgılarlar. Histamin, bağışıklık sistemi hücrelerinin enfeksiyon bölgesine giderken kan damarlarını genişletmesine ve akışkanların akışını arttırmasına neden olur.
Bu beş alt grup, lökositlerin fonksiyonları ve bağışıklık sisteminin savunma mekanizmalarına farklı şekillerde katkıda bulunurlar.

Lökosit Alkalen Fosfataz Nedir?​

Lökosit alkalen fosfataz (LAP),beyaz kan hücrelerinin (lökositlerin) yüzeyinde bulunan bir enzimdir. Bu enzim, beyaz kan hücrelerinin aktivasyonunu ve işlevini düzenler. Lökosit alkalen fosfataz, laboratuvar testlerinde de ölçülebilir ve lökosit aktivasyonunun belirlenmesi için kullanılabilir.
LAP testi, kan testleri arasında sıklıkla kullanılan bir testtir. Lökosit alkalen fosfataz seviyeleri, çeşitli enfeksiyonlar, lösemi gibi kanser türleri ve kemik iliği hastalıkları gibi durumlarda değişebilir. LAP testi, bu durumların tanısında ve tedavi takibinde kullanılabilir.
LAP seviyeleri, tıbbi bir test sırasında ölçülen ve bir laboratuar raporu ile belirtilen sayısal bir değerdir. Lökosit alkalen fosfataz seviyeleri normal aralıkta olmalıdır. Bununla birlikte, LAP seviyelerindeki yüksek veya düşük değişiklikler, bir sağlık sorununun belirtisi olabilir.

Adet Döneminde Lökosit Yüksekliği Nedir?​

Adet döneminde lökosit yüksekliği, vücudun enfeksiyonlara karşı korunmasını sağlayan bağışıklık sisteminin normal bir yanıtıdır. Adet döngüsünün herhangi bir aşamasında, yani adet öncesi, adet sırasında veya adet sonrasında, vücutta belirli bir miktarda lökosit bulunur.
Adet döneminde, vücudun savunma mekanizmaları, adet sırasında uterusun iç tabakasını atması için kasılmalar oluşturan prostaglandin adı verilen hormonları üretir. Bu kasılmalar, adet kanamasının atılmasına neden olurken, aynı zamanda uterusun iç yüzeyindeki bazı hücrelerin tahrip olmasına da neden olabilir. Bu tahribat sonucunda, vücut enfeksiyonlara karşı korunmak için ekstra lökosit üretir. Bu nedenle, adet döneminde lökosit yüksekliği normal bir durumdur ve endişe verici değildir.
Ancak, aşırı lökosit sayısı, adet dönemi dışında veya adet döneminde çok uzun sürerse, bu durum enfeksiyon veya diğer sağlık sorunlarına işaret edebilir.