Kabızlık dışkılama sıklığının azalması ve dışkılama sırasında güçlük çekilmesidir. Dışkılama sayısı sağlıklı bireylerde farklılık gösterir ve kesin bir sayısı yoktur. Tıpkı devranda kimi şahısların dışkıları olağanda de katı olabilir. 3 günden uzun vade ile dışkılama gerçekleşmediğinde dışkı sertleşir ve çıkışı ağrılı olabilir fakat, bu durum daha sık tuvalete çıkanlarda da gerçekleşebilir.
Pek çok kişi 2 ya da 3 gün dışkılama yapamadığında endişelenmeye başlar. Tuvalete çıkamama durumu biraz daha uzadığında ise kaygının noktasını panik hali almaktadır. Lakin birden fazla sefer endişelenecek bir şey yoktur ve önemli bir durum laf konusu değildir.
Bu bahiste sahih bilinen yanlışlardan biri; her gün dışkılamanın gerçekleşmesi gerektiğidir. Halbuki birtakım kişiler günde 3 defa, kimileri ise haftada 3 kere tuvalete çıkarlar. Her iki durumda da tasa etmeyi gerektiren bir sebep yoktur. Önerilen, elbette sabah erkenden toksinleri vücuttan atarak güne başlanılmasıdır. Öte yandan, sanılanın tersine dışkılama ile atılamayan atıklar vücutta emilerek sıhhate zarar vermemekte, insan ömrünü kısaltmamaktadır. Bu tıp yanlış inanışlar mahsusen eski dışkılama alışkanlıkları değişen yaşlılarda gereksiz mekana laksatif ilaçların tasarrufuna yol açmaktadır.
Kabızlık; yüksek orantılarda rafine şeker tüketimi, lifli (posalı) besinleri az yemek, dışkılamayı mütemadi ertelemek, bağırsaklardaki iltihabı bir durum, tümör, kanser üzere nedenler, uzun uzaklıklı seyahatler, kullanılan kimi ilaçlar, gebelik, hemoroitler, Parkinson, şeker illeti yahut tiroit bezinin az çalışması üzere durumlarda ortaya çıkmaktadır. Şayet ki kabızlık bulguları uzun sürüyorsa yahut kimseyi düşkün bırakıyorsa bir tabibe başvurulmalıdır. Öte yandan tabip tavsiye etmedikçe posa hapları ve tozları ile laksatif almaktan kaçınılmalıdır. Zira bu durumda besinler sindirim sisteminden vitamin ve minerallerin emilebileceğinden daha süratli makbul. Velev kimileri vücuttan likit ve potasyum kaybına neden olur. Sabahları aç karına içilecek açık bir bardak çay yahut ılık limonlu su yumuşatıcı üzere hareket eden doğal bir laksatiftir.
Kabızlık durumunda dikkat edilmesi gereken başka unsurlar şu formda sıralanabilir:
Sık sık, azar azar beslenilmelidir (5-6 öğün gibi).
Lokmalar yeterlice çiğnenmeli, yemekler tez edilmeden yenilmelidir.
Bol su ve sulu besinler tüketilmelidir (3 lt/gün).
Taneleriyle birlikte kayısı, erik, üzüm kompostosu içilmelidir. (Zayıflama tedavisinde bu kompostoların yapay tatlandırıcı ile hazırlanması gerekmektedir).
Kabızlık yakınmalarında, sabah kahvaltı etmeden erik yahut kayısıdan yapılmış bir kaşık marmelat yahut kuru meyve yenilerek üzerine ılık su ya da ıhlamur içilmesi ve fizikî aktivite yapılması bağırsak hareketlerini artırır. Ya da bir bardak ılık suya limon yahut bir tatlı kaşığı zeytinyağı ek edip içilebilir.
Probiyotik tesirli yoğurtları yahut prebiyotik tesirli sütleri tercih etmeniz daha sağlıklı olacaktır.
Fast-food beslenme usulünden mümkün olduğunca uzak durulmalıdır.
Şiddetli şeker ve şeker içeren besinlerden mümkün olduğunca kaçınılmalıdır.
Ziyade ölçüde kahve ve münhasıran koyu çay içilmemelidir.
Form çaylarının bağırsak tembelliği yapması nedeniyle katiyen kullanılmamaları gerekmektedir.
Her gün, bilhassa sabah kahvaltısından sonra dışkılama olsa da olmasa da sınırlı bir müddet tuvalette kalınmalıdır. Bu sırada dikkatin dağıtılması için gazete yahut mecmua okunması önerilir. Alaturka tuvaletlerin kullanılması dışkılamayı kolaylaştırabilir.
Günlük fizikî aktivite kesinlikle artırılmalıdır. Her gün 45 - 60 dakika kadar egzersiz yapılması gerekmektedir.
Posa (lif) alımınızı artırınız. Posalı besinler:
o Kurubaklagiller (kuru fasulye, nohut, mercimek, kuru barbunya, soya fasulyesi)
o Kepekli tahıllar (esmer ekmek, bulgur, kepekli pirinç / makarna / erişte / un)
o Zerzevat ve meyveler (kabukları ile yenilebilen zerzevat ve meyveleri soyulmadan)
Bu prensiplere bağlı kalmanıza karşın 2 hafta ahir düzelme sağlayamazsanız, takviye olarak kullanabileceğiniz alternatifleri diyetisyeninizden öğreniniz.
Pek çok kişi 2 ya da 3 gün dışkılama yapamadığında endişelenmeye başlar. Tuvalete çıkamama durumu biraz daha uzadığında ise kaygının noktasını panik hali almaktadır. Lakin birden fazla sefer endişelenecek bir şey yoktur ve önemli bir durum laf konusu değildir.
Bu bahiste sahih bilinen yanlışlardan biri; her gün dışkılamanın gerçekleşmesi gerektiğidir. Halbuki birtakım kişiler günde 3 defa, kimileri ise haftada 3 kere tuvalete çıkarlar. Her iki durumda da tasa etmeyi gerektiren bir sebep yoktur. Önerilen, elbette sabah erkenden toksinleri vücuttan atarak güne başlanılmasıdır. Öte yandan, sanılanın tersine dışkılama ile atılamayan atıklar vücutta emilerek sıhhate zarar vermemekte, insan ömrünü kısaltmamaktadır. Bu tıp yanlış inanışlar mahsusen eski dışkılama alışkanlıkları değişen yaşlılarda gereksiz mekana laksatif ilaçların tasarrufuna yol açmaktadır.
Kabızlık; yüksek orantılarda rafine şeker tüketimi, lifli (posalı) besinleri az yemek, dışkılamayı mütemadi ertelemek, bağırsaklardaki iltihabı bir durum, tümör, kanser üzere nedenler, uzun uzaklıklı seyahatler, kullanılan kimi ilaçlar, gebelik, hemoroitler, Parkinson, şeker illeti yahut tiroit bezinin az çalışması üzere durumlarda ortaya çıkmaktadır. Şayet ki kabızlık bulguları uzun sürüyorsa yahut kimseyi düşkün bırakıyorsa bir tabibe başvurulmalıdır. Öte yandan tabip tavsiye etmedikçe posa hapları ve tozları ile laksatif almaktan kaçınılmalıdır. Zira bu durumda besinler sindirim sisteminden vitamin ve minerallerin emilebileceğinden daha süratli makbul. Velev kimileri vücuttan likit ve potasyum kaybına neden olur. Sabahları aç karına içilecek açık bir bardak çay yahut ılık limonlu su yumuşatıcı üzere hareket eden doğal bir laksatiftir.
Kabızlık durumunda dikkat edilmesi gereken başka unsurlar şu formda sıralanabilir:
Sık sık, azar azar beslenilmelidir (5-6 öğün gibi).
Lokmalar yeterlice çiğnenmeli, yemekler tez edilmeden yenilmelidir.
Bol su ve sulu besinler tüketilmelidir (3 lt/gün).
Taneleriyle birlikte kayısı, erik, üzüm kompostosu içilmelidir. (Zayıflama tedavisinde bu kompostoların yapay tatlandırıcı ile hazırlanması gerekmektedir).
Kabızlık yakınmalarında, sabah kahvaltı etmeden erik yahut kayısıdan yapılmış bir kaşık marmelat yahut kuru meyve yenilerek üzerine ılık su ya da ıhlamur içilmesi ve fizikî aktivite yapılması bağırsak hareketlerini artırır. Ya da bir bardak ılık suya limon yahut bir tatlı kaşığı zeytinyağı ek edip içilebilir.
Probiyotik tesirli yoğurtları yahut prebiyotik tesirli sütleri tercih etmeniz daha sağlıklı olacaktır.
Fast-food beslenme usulünden mümkün olduğunca uzak durulmalıdır.
Şiddetli şeker ve şeker içeren besinlerden mümkün olduğunca kaçınılmalıdır.
Ziyade ölçüde kahve ve münhasıran koyu çay içilmemelidir.
Form çaylarının bağırsak tembelliği yapması nedeniyle katiyen kullanılmamaları gerekmektedir.
Her gün, bilhassa sabah kahvaltısından sonra dışkılama olsa da olmasa da sınırlı bir müddet tuvalette kalınmalıdır. Bu sırada dikkatin dağıtılması için gazete yahut mecmua okunması önerilir. Alaturka tuvaletlerin kullanılması dışkılamayı kolaylaştırabilir.
Günlük fizikî aktivite kesinlikle artırılmalıdır. Her gün 45 - 60 dakika kadar egzersiz yapılması gerekmektedir.
Posa (lif) alımınızı artırınız. Posalı besinler:
o Kurubaklagiller (kuru fasulye, nohut, mercimek, kuru barbunya, soya fasulyesi)
o Kepekli tahıllar (esmer ekmek, bulgur, kepekli pirinç / makarna / erişte / un)
o Zerzevat ve meyveler (kabukları ile yenilebilen zerzevat ve meyveleri soyulmadan)
Bu prensiplere bağlı kalmanıza karşın 2 hafta ahir düzelme sağlayamazsanız, takviye olarak kullanabileceğiniz alternatifleri diyetisyeninizden öğreniniz.
