Ketojenik diyet nedir?

Bu Alanı Sizin İçin Ayırdık !

SoruCevap

Yeni Üye
Katılım
17 Ocak 2024
Mesajlar
416,383
Çözümler
1
Tepkime
16
Puanları
308
İtibar
0
Yaş
36
Coin
255,000
Ketojenik Diyet nedir?

Ketojenik diyet ağırlıklı olarak yüksek yağ ve protein içeren ama karbonhidrat alımının düşük olduğu bir diyet türüdür. Alzheimer ve epilepsi olmak üzere diyabet ve kanser gibi birtakım hastalıklara ve sağlık sorunlarına faydaları görülmüştür. Ayrıca kilo verilmesinde yardımcı olduğu da görülmüştür. Kilo vermek için kan şekeri kontrolü için uygulanır. Ancak uzun süreli kullanımı sağlık açısından önerilmez.

Ketojenik Diyetin içeriği?

Yüksek yağlı ve düşük karbonhidratlı beslenme şeklini takibe alır. 3:1 ve 4:1 ketojenik diyetler olarak ayrılırlar . 3:1 olan ketojenik diyette 3 gram yağ başına 1 gram karbonhidrat ve proteine denk oluyor . 4:1 oranında olan ketojenik diyette ise 4 gram yağ başına 1 gram karbonhidrat ve protein denktir buda diyetin yaklaşık %90’ının yağdan oluşması gerektiği anlamına geliyor. 3:1 ve 4:1 oranında olan ketojenik diyetler normal ketojenik diyetten daha sıkıdır çünkü terapötik fayda sağlayabileceğinden dolayı bilişsel sağlık sorunları olan hastalar kullanabilir. Tüketilen besinlere gelecek olursak ; B vitamini , potasyum ve selenyum açısından zengin beyin sağlığı için gerekli olan deniz ürünleri, ketojenik diyette karbonhidrat alımı düşük olduğu için et ve kümes hayvanları gibi besinler kasın korunması için oldukça önemlidir, zeytin ve avokadoya gelecek olursak zeytindeki ana antioksidan olan oleurupein , anti-inflamatur özelliklere sahiptir ve hücrelerinizi hasardan koruyabilir ayrıca yapılan çalışmalara göre günde 1 avokado yiyen kişilerin düşük LDL (kötü kolesterol) seviyeleri de dahil olmak üzere kalp sağlığı risk faktörlerinde iyileşme yaşandığı bulunmuştur. Kuruyemiş (badem, chia tohumu , ceviz , fındık) ketojenik diyette kullanılan bir besindirözelliklede fındık kalp hastalığı , belirli kanser türleri , depresyon ve diğer kronik hastalıklar riskini azaltmaya yönelik etkileri olduğu biliniyor. Kırmızı meyveler (çilek , ahududu) düşük karbonhidrat ve yüksek lifli ürünledir. Antioksidan özelliğe sahiptir ve hastalıklara yakalanma riskini düşürür. Bitter çikolata ve kakaoda ketojenik diyetlerde kullanılan bir besindir çünkü düşük kan basıncından kaynaklanan kalp rahatsızlıklarına iyi gelir ve atardamarı sağlıklı tuttuğu da biliniyor ayrıca antioksidan bakımından zengindir . son olarak diyetin çok büyük bir kısmını kaplayan yağlar (zeytinyağı, ayçiçek yağı, kanola yağı , mısır yağı , fındık yağı)

vücuttaki fazla yağların yakılmasını, kan şekeri değerlerinin düşmesini ve insülin duyarlılığının artmasını sağlar.

Ketojenik Diyetin bilişsel sağlığa etkisi?

Epilepsi;
2-18 yaş aralığında epilepsi nöbetlerine yönelik yapılan bir araştırmada yaş ve kilolarına uygun ketojenik diyet uygulanır. 3 ay gibi bir sürenin sonunda ise nöbetlerde azalma görülür ayrıca total kolesterol , LDL , trigliserit değerlerinde artış görülmüştür. Ca , albümin , hemoglobin değerlerinde düşme saptanmıştır. Bu çalışmada ketojenik diyetin kan lipitlerinde artışa yol açabileceğini göstermekte alternatif tedavi yöntemi olarak ketojenik diyet kullanılabilir.

Kanser;kanserin , kemoterapi , Radyoterapi cerrahi operasyonlar gibi birçok tedavi yöntemiyle kontrol altına tutulmaya çalışmıştır. Son zamanlarda ise beslenme planları öne çıkmaktadır. Ketojenik diyet tedavisinde tek bir kanser türünde başarılı sonuçlar elde edilmiştir. Ketojenik diyet hem hayvan modellerinde hem de insanlarda yeni bi kanser tedavisi olarak ortaya çıkmıştır. Tümör büyümesini azaltmak ve hayvan modellerinde prostat , kolon ve mide kanseri üzerinde etkisi olduğu görülmüştür.

Otizm;otizm spektrum bozukluğu sosyal etkileşim ve iletişim bozukluğu , takıntı, tekrarlayıcı davranışlar ve duyusal işletme bozukluğu gibi birçok semptomu barındıran , karmaşık , nörogelişimsel bir bozukluktur. Otizm hastalarının kesin bir tedavisi olmadığı için ilaç dışı tedavilere yönlendirilmiştir. Bunlar arasında bireylere ketojenik veya glütensiz ve kazeinsiz diyet tedavisi kullanılmıştır . yapılan araştırmalarda çocukluk döneminde epilepsi ile ilişkilendirilmiş ve otizmli çocukların %40’ına epilepsi tanısı konulmuştur. Çalışmalarda otizmde mikrobiyal profilin sağlıklı bireylere göre çok farklı olduğu belirlenmiştir.

Alzheimer;bellek kaybı ve bilişsel fonksiyonun azalma ile karakterize progresif bir nörodejeneratif hastalıktır. Patogenezinde yer alan glikoz hipermetabolizmasının yıkıcı sorunlarını engellemek , artmış oksidatif stresi ve inflamatuar yanıtı azaltmak ve mitokondriyal işlevleri geliştirmek amacıyla çeşitli diyet müdahaleleri kullanılmıştır. Bunlardan biride ketojenik diyettir. Ketojenik diyet , yüksek yağ ve düşük karbonhidrat içeriği ile vücuda yağlardan enerji karşılanması sağlanır. Alzheimer gibi nörodejenatif hastalarda tedavi yöntemi olarak kullanılabileceği öne sürülmüştür. Bunun en önemli nedenlerinden birisi beyinin glikoza bağımlılığını azaltacak alternatif bir enerji kaynağı oluşturabilmesidir. Bir süre sonra keton cisimcikleri oluşur ve bunlar beyinin temel kaynağı olan glikoxun yokluğunda alternatif enerji kaynağı olarak kullanılmaktadır.

Ketojenik Diyeti ve Akdeniz Diyeti arasındaki fark nedir?

Akdeniz diyeti;
balık , kümes hayvanları, baklagiller gibi protein kaynakları tüketilir ve ara sıra ise kırmızı et tüketimi gerçekleşir. Şeker ve işlenmiş gıda alımı ,soda, tatlı çay ve spor içecekleri tüketimi sınırlıdır. Şekerde tatlandırılmış içeriklerden kaçınmalıdır. Kalp sağlığı , kalp rahatsızlığı ve kalp krizi riskini azalttığı bilinmekte.

Ketojenik diyet;kırmızı et ve yağ tüketimi oldukça fazladır. Karbonhidrat içeriği çok az. Vücut karbonhidrat kullanma yerine yağ kullanma odaklıdır. LDL (kötü kolesterol) düzeyini azaltır ama LDL düzeyini arttırabilir ve buda atardamarlarda plak oluşumuna katkıda bulunabilir ve kalbe giden kan akışını bloke edebilir.

Ketojenik Diyet ve Mikrobiyata arasındaki ilişki nedir?

Bağırsak mikrobiyası yapılan araştırmalara göre insan sağlığı ve hastalıklarda önemli yer alır. Bağırsak mikrobiyası çevre ve beslenme davranışlarından etkilenebilen çok dinamik bir yapıdır. Ketojenik diyet uygulayan epilepsili infantlarda nöbet sıklığının azaldığı, Bacteroides ve Prevotella artarken, Cronobacter seviyesinin yaklaşık %50 oranında azalarak bağırsak mikrobiyota kompozisyonunun sağlıklı kontrol grubuna doğru değiştiği gösterilmiştir.

Ketojenik Diyet ve MCT ilişkisi?

Diyet yüksek yağ oranına sahip olduğu için %17 karbonhidrat %10 protein ve geri kalan %73’lük kısmı yağ içeriğine sahiptir. Bu yağların %30-70’i orta zincirli yağ asitlerden (MCT) oluşur. Yağların bu diyette bu kadar önemli olmasının sebebi uzun zincirli yağ asitleri yıkımında mitokondriye taşınmaları için karnitine ihtiyaç duyulurken MCT yağlarında böyle bir gereksinim yoktur bu yüzden daha kızlı ve daha fazla yağ yakımı gerçekleşir.

Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol.

Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol.

Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol.

Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol.

Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol.

Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol.

Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol.

Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol.

Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol.

Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol.

Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol.
 

Yorum yapmak için hesap oluşturun veya giriş yapın

Yorum yapabilmek için üye olmanız gerekmektedir

Hesap Oluştur

Topluluğumuzda bir hesap oluşturun. Bu kolay!

Giriş Yap

Zaten hesabınız var mı? Giriş yapın.

Üst Alt